Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kar, 6 Şubat’taki depremlerin peşinden zelzele bölgesine giden gönüllü sıhhat çalışanları ile vazife yapmış oldu.
Sıhhat ekibiyle yedi gün süresince depremin ağır bilançosuna tanık olan Kar, yaralı olarak getirilen depremzedelerin hayatlarına dokunduğu için fazlaca mutlu.
Tabip Murat Kar, AA muhabirine, daha ilkin Adıyaman ve Şanlıurfa’da çalıştığından, bölgeyi tanımış olduğu için gitmeyi fazlaca arzuladığını söylemiş oldu.
Gönüllü olduktan sonrasında müdürlük ve hastane başhekimliği tarafınca görevlendirildiğini özetleyen Kar, “Uzun bir yolculuktan sonrasında bölgeye ulaştım. Bundan dolayı giderken Nurdağı’ndaki yollarda yarık oluşmuş, viyadükler kapalıydı. Ulaşım bizi fazlaca zorladı. Fakat biz bir an ilkin oraya gidip, insanlara yardım etmeyi amaçlamıştık ve bir halde ulaştık.” dedi.
“MAHŞER HERHALDE BÖYLE BİR ŞEY”
Depremin fazlaca fazla şehirde etkili olduğuna dikkati çeken Kar, depremde hasar görmeyen Elbistan’daki hastanede vazife yaptığını kaydetti.
Yedi gün ilçede kaldığını dile getiren Kar, “Mahşer dünyada iyi mi görülebilirse o aklımıza geldi. Mahşer herhalde bu tarz bir olay. Hava fazlaca soğuktu, eksi 10-15 derecelerdi. Serumlar bile fazlaca soğuktu. Onları da ılıtmaya çalışıyorduk.” diye konuştu.
Murat Kar, o anlarda fiziki yorgunluğun asla mühim olmadığını sadece ruhsal olarak o tablodan fazlaca etkilendiğini ifade ederek, bir insana, bir bebeğe destek olduklarında tüm yorgunluğun gittiğini aktardı.
“SÜREKLİ ARTÇILAR OLUYORDU AMA HİZMET SUNMAYA DEVAM EDİYORDUK”
Elbistan’daki devlet hastanesinin son dönemde yapıldığını ve izolatörlü bulunduğunu vurgulayan Kar, depreme dayanıklı bir hastanede vazife yaptıkları için de fazlaca rahat çalıştıklarını kaydetti.
Hastanenin iki depremden de hasar almadığına işaret eden Kar, “Devamlı artçılar oluyordu fakat hizmet sunmaya devam ediyorduk. Depreme dayanıklı bir hastane olduğundan biz gönül rahatlığıyla, kafamızda hiçbir şüphe olmadan sıhhat hizmeti vermeye devam etmiştik.” ifadelerini kullandı.
Kar, gelen her hastanın bir hikayesinin bulunduğunu, ailesini kaybeden evlatların çaresiz bakışlarının kendisini fazlaca fazla etkilediğini belirtti.
Soğuğa karşın insanların 5-6 gün sonrasında yıkıntı altından canlı çıkmasının kendilerini umutlandırdığını dile getiren Kar, şunları kaydetti:
“İnsan öyleki durumlarda umutsuzluğa da düşebiliyor. Fazlaca fazla ölüm vardı. Onları görüyor, üzülüyorduk. Sonrasında bir ambulans sesi duyunca, herhalde bir canlı geliyor, diye fazlaca mutlu oluyorduk. Kısaca saatlerce, günlerce yıkıntı altında kalmış olmasına karşın canlıydı ve bu bizim tüm stresimizi alıyordu. Ümitle işimize sarılıyorduk. Ambulans sesine seviniyorduk. Onların hayata tutunmasına bir nebze de olsun faydamız olduysa ne mutlu bizlere.”
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Alanya’da trafik kazasında depremzede 3 şahıs öldü, 4 şahıs yaralandı
Çadır kentte içme suyu ve kanalizasyon emek harcamaları tamamlandı
Bornova Belediye Başkanı İduğ’dan depremlerin peşinden meydana getirilen çalışmalara ilişkin izahat:
Son Dakika Haberler